
Yenidoğan
Yenidoğan

Yeni doğmuş bebeklerde görülebilecek komplikasyonlara anında ve doğru
şekilde müdahale edilebilmesi, yaşama şansının artırılması ve tedavilerde
başarı oranının yükseltilebilmesi açısından donanımlı yoğun bakım
ünitelerinin varlığı çok büyük bir önem taşır. Bebeğin olası tedavi ve bakım
uygulamaları sırasında tüm teknolojik ekipmanların bulundurulduğu özel ve izole
alanlarda, uzman sağlık profesyonelleri tarafından gözetim altında
tutulması gerekir. Bunun için doğumun Yenidoğan Yoğun Bakım birimleri
bulunan sağlık kuruluşlarında gerçekleştirilmesi çok önemlidir.
Hastanelerimiz bünyesinde bulunan Yenidoğan Yoğun Bakım ünitelerinde 24'üncü
gebelik haftasından itibaren erken doğumla ya da çoğul gebelikle dünyaya gelen
bebeklere, şeker hastalığı olan annelerin bebeklerine, iri bebeklere, anne
karnında mekonyum yutmuş bebeklere, zor doğum sonucu oluşan beyin ve diğer
organ hasarı gibi yüksek risk taşıyan bebeklere bakım hizmeti veriliyor. İleri
teknoloji cihazlarla donatılan Yenidoğan Yoğun Bakım birimleri, tüm Türkiye
çapında yoğun bakım ihtiyacı duyan yenidoğanlara sağlık hizmeti sağlıyor.
Bu amaçla hava ve kara ambulans sistemleri ile iş birliği içinde hizmet
veriliyor. Ünitelerimizde yenidoğan yoğun bakım uygulamaları konusunda
uzmanlaşmış sağlık personelleri ve alanlarında uzman hekimler hizmet veriyor.
Solunum Desteği (Ventilatör Tedavisi)
Erken doğum durumlarında akciğerlerin yeterince gelişememiş olmasından
kaynaklanan solunum yetersizliği problemi sıklıkla görülür. Bununla birlikte
doğum esnasında veya sonrasında ortaya çıkabilecek enfeksiyonlar da solunum zorlukları
doğurabilir. Doğumdan bir iki gün sonra bebekte soluk alıp verme düzene girse
de bazı durumlarda solunum desteği verilmesi gerekebilir. Böyle durumlarda
ventilatör tedavisi önemli bir yer teşkil eder. Solunum tedavisi gören
bebeklerin vücut sıcaklığının korunması ile ağrı kontrolünün sağlanması
gerekir. Yenidoğana uygun bakımların ve tedavilerin uygulanması hastalıkların
oluşum riskini en aza indirir. Bebeğe verilecek solunum desteğindeki en önemli
husus, oldukça az temas ile gelişecek durumların en üst düzeyde
gözlemlenmesidir. Tedavi süresince yenidoğan akciğerine sürfaktan maddesi
solunum yollarından verilerek akciğerin gelişmesi sağlanır.
Fototerapi (Işık Tedavisi)
Fototerapi yani ışık tedavisi, yine yenidoğanda sarılık görülmesi durumunda
uygulanan bir tedavi yöntemidir. Tedavideki amaç kanda biriken bilirubin
maddesininin vücuttan atılmasını sağlamaktır. Bunun sağlanması için yenidoğan,
fototerapi denilen özel dalga boylu ışınlara tabi tutulur ve bilirubin
maddesinin idrarda çözünmesi sağlanır. İdrarda çözünen fazla bilirubin boşaltım
yoluyla vücuttan atılır ve hastalık bu şekilde tedavi edilir. Her sarılık
hastalığında ışık tedavisi kullanılması önerilmez. Kanda bilirubin maddesinin
yüksek miktarlara ulaştığı durumlarda fototerapi yetersiz kalabilir. Böyle
durumlarda yeniden kan değişimi tedavisi uygulanır.
Perkütan Kateter Uygulamaları
Yenidoğan yoğun bakımında perkütan kateter uygulamaları oldukça yoğun
kullanılır. Perkütan kateter uygulaması, kol ve bacaklarda yer alan ince
damarlardan kalbe uzanan ince bir damar yolu açılmasını sağlar. Bu sayede
dışarıdan kan dolaşımına iletilmek istenen ilaç gibi maddeler kolaylıkla
aktarılabilir. İşlem Yenidoğan Yoğun Bakım birimlerinde uzman hekimler
tarafından yapılır.
Total Parenteral Nütrisyon Uygulamaları
Yenidoğanda oral beslenme sorunu ortaya çıkması halinde damar yolu ile
beslenme yöntemine başvurulur. Beslenme bozukluğunun tespiti halinde bir an
önce tedaviye başlanması gerekir. Bebeğin büyüme ve gelişimi açısından beslenme
çok önemli olduğundan tedavinin gecikmesi büyüme geriliğine ve kalıcı diğer
hastalıklara zemin hazırlayabilir. Parenteral nütrisyon uygulamaları aslında
tamamlayıcı tedavilerdir. Bu nedenle uzun süreli olarak uygulanması önerilmez.
Sindirim sistemi sağlıklı bir şekilde çalışabilecek durumda ise parenteral
beslenme yerine enteral beslenme önerilmelidir. Eğer zorunlu olarak damardan
beslenme uygulanması gerekiyorsa beslenme bozukluğunu ortaya çıkaran
sorunun hızlıca tespit edilerek tedavi edilmesi gerekir.
Toraks Tüpü Takılması
Toraks tüpü takılması işlemi, akciğer sönmesi tedavisinde kullanılan bir
yöntemdir. Akciğerde meydana gelen hava kaçağının altında yatan belirli bir
neden yoktur. Bebeklerde akciğer sönmesi doğumdan sonraki erken dönemde meydana
gelebilir. Genelde belirgin bir semptomu yoktur, ancak bebekte bu soruna bağlı
olarak nefes alıp vermede zorluk gözlenebilir. Bu durumlarda ilk olarak oksijen
tedavisi uygulanır. İyileşme görülmemesi durumunda bebeğe toraks tüpü takılması
gerekebilir. Yenidoğanın iyileşmesiyle birlikte toraks tüpü çıkarılarak
tedaviye son verilir.
Hasta Başı USG
USG (ultrasonografi), yenidoğanın beyninin ve diğer iç organlarının detaylı
bir şekilde incelenmesi amacıyla ultrasonik ses dalgaları yardımıyla
gerçekleştirilen bir tıbbi görüntüleme tetkikidir. Hasta başı ultrason
uygulaması, uzman radyoloji uzmanları tarafından yenidoğan yoğun bakım
ünitelerinde yapılabilir. Bu yöntem ile karaciğer, böbrekler, dalak, pankreas,
safra kesesi gibi organların görüntülenmesini sağlayan tüm batın USG'si
uygulanabilir. Bunun yanı sıra beyin gelişimini incelemek amacıyla
transfontanel kranial USG de yapılabilir. Böylece bebeğin iç organlarında ve
beyninde herhangi bir anormalliğin olup olmadığı gözlemlenir ve herhangi bir
olumsuzlukla karşılaşılması durumunda daha ileri araştırmalar yapılabilir.